Her Gün Her Yerde Yapılabilecek Dualar ve Zikirler

Her Zaman Ve Her Yerde Yapılabilecek Dualar Ve Zikirler

10- Ebû Hüreyre'den (Abdurrahman ibni Sahr'den Radıyallahu Anh) otuz kadar

ifade ile nakledildiğine göre demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem

şöyle buyurdu:1' İki söz vardır ki onlar dile hafiftirler, terazide ağırdırlar;

Rahman olan Allah'a sevimlidirler (Bunlar:Sübhânelîâhi ve bihamidihî,

SübhâneHâhil'azîmi)

"Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim, Yüce Allah'ı tenzih

ederim."[23]

11- Ebü Zer'üen (Radıyallahu Anh) bize rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:

Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyurdu:

"Allah katında en sevimli olan sözü sana bildireyim mi? Allah'a en sevimli olan

söz: (Subhânallâhi ve bihamdihî) dir." ve bir rivayette, de: Peygamber Sallallahu

Aleyhi ve Sellem'e soruldu, hangi söz daha faziletlidir? Peygamber buyurdu:

"Allah Tealâ'nın melekleri için yahud kulları için seçtiği şu sözdür: Sübhânelîâhi

ve bihamdihî (Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim).[24]

12- Semüre b. Cündeb'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi

ve Sellem şöyle buyurmuştur:

"Allah katında sözlerin en sevimlisi dörttür: Sübhânelîâhi, Elhamdü-lillâhi, Lâ

ilahe iUallâhu, Allahu Ekber. Bunlardan hangisi ile (Zikre) baş larsan zarar

vermez."[25]

Sübhânellah: Allah noksanlıklardan münezzehtir. Elhamdü Lillâh: Bütün hamdler

(övgüler) Allah'a mahsustur. Lâ İlahe İllallah: Allah'dan başka mâbud (ilâh)

yoktur. Allahu Ekber: Allah her şeyden yüce ve büyüktür. 13- Ebû Mâlik ElEş'ârî'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve

Seîlem şöyle buyurmuştur:

Temizlik îmânın yansıdır; Elhamdü Lillâh (Hamd Allah'a mahsustur), sözü

teraziyi doldurur; Sübhânellah (Allah noksanlıklardan münezzehtir) ve Elhamdü

Lillâh, sözleri göklerle arz arasını doldururlar (yahud doldurur)."[26]

14- Aynı kitabda müminlerin annesi Cüveyriyye'den (Radıyallahu An-ha) rivayet

edilmiştir:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir sabah vaktinde sabah namazı için

Cüveyriyye'nin (Radıyallahu Anha) yanından çıktı; Cüveyriyye de namazgahında

oturuyordu, (zikrediyordu. Sonra Cüveyriyye aynı namazgah üzerinde

otururken (zikrederken) Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem kuşluk vakti

(eve) dönmüş oldu. Bunun üzerine Peygamber efendimiz hanımına şöyle

buyurdu:

"Bugün senden aynlalı beri hep bu hal üzere mi durdun?" Cüveyriyye:

- Evet, dedi. Buna karşılık Hazreti Peygamber:

"Ben senden sonra üç kerre dört kelime söyledim ki, eğer senin gün boyu

söylediklerinle onlar tartılaydı, söylediklerine ağır basardı. (Üç kerre söylediğim

sözler şunlardır):

(Sübhânellâhi vebihamdihî, adede haîgıhî ve rızâ nefsihî ve zînete arşihî ve

midâde kelimâtihî).

(Allah'ın yaratıklarının sayısınca, Allah'ı noksanlıklardan tenzih ve O'na hamd

ederim.

Allah'ın zâtının razı olacağı kadar, Allah'ı noksanlıklardan tenzih ve O'na hamd

ederim.

Allah'ın arşının ağırlığınca, Allah'ı noksanlıklardan tenzîh ve O'na hamd ederim.

Allah'ın kelimelerinin miktannca, Allah'ı noksanlıklardan tenzîh ve O'na hamd

ederim.)

Bir rivayette de şöyledir:

"Sübhânellâhi adede halgıhî, sübhânellâhi nzâ nefsihî, sübhânellâhi zînete arşihî,

Sübhânellâhi midâde kelimâtihi).

(Allah'ın yaratıklarının sayısınca Allah'ı tenzih ederim, Zâtının rızâsın-ca Allah'ı

tenzih ederim, Arş'ımn ağırlığınca Allah'ı tenzih ederim, kelimelerinin

mıkdarınca Allah'ı tenzih ederim.[27]

15- (Hazreti Peygamberin, müminlerin annesi Cüveyriyye'ye Radiyalia-hu Anha

- öğrettiği) o sözlerin lâfzı şudur:

Dikkat et, o söyleyeceğin sözleri sana öğreteyim:

"Sübhânellâhi adede halkını, Sübhânellâhi adede halkıhî, Sübhânellâhi adede

halkıhî"

(Mahlûkatının sayıysmca Allah'ı noksanlıklardan tenzîh ederim), üç defa...

"Sübhânellâhi rıdâ nefsihî, Sübhânellâhi ndâ nefsihîT Sübhâneîlâhi ndâ nefsihî"

(Zâtının nzâsınca Allah'ı noksanlıklardan tenzîh ederim), üç defa...

"Sübhânellâhi zînete Arşihî, Sübhânellâhi zînete Arşihî, Sübhânellâhi zînete

Arşihî"

(Arş'm ağırlığınca Allah'ı noksanlıklardan tehzîh ederim), üç defa...

"Sübhânellâhi midâde kelimâtihî, Sübhânellâhi midâde kelimâtihî, Sübhânellâhî

midâde kelimâtihî"

(Kelimelerinin mikdarınca Allah'ı noksanlıklardan tenzîh ederim), üç defa..."[28]

16- Yine Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber

Saîlallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

(Sübhânellahi velhamdü lillâhi velâ ilahe illallâhu vallâhu ekber) (Allah'ı teşbih

ederim, Allah'a hamd olsun, Allah'dan başka ilâh yoktur ve Allah her şeyden

büyüktür) desem, bu benim için güneşin üzerine doğduğu her şeyden (bütün

varlıklardan) daha sevimlidir."[29]

17- Ebû Eyyûb El-Ensarî (Radıyallahu Anh) Hazretlerinden nakledildiğine göre,

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

"Şu sözleri on kerre söyleyen kimse, İsmâîl (Aleyhisselâm) evladından dört kişiyi

âzât etmiş gibi olur (o kadar sevabı kazanır):

"La ilahe illallahu vahdehû lâ şerîke hhülmülkü ve îehülhamdü ve hüve alâ külli

şey'in kadir”

(Allah'dan başka ilâh yoktur, yalnız. O vardır, ortağı yoktur. Mülk O-nundur,

hamd O'nundur ve O, her şeye kadîrdir.)[30]

18- Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Re-sûllüllah

Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim bir günde yüz defa:

"Lâ ilahe illallâhu vahdehû, lâ şerike leh, lehülmülkü ve lehüîhamdü ve hüve alâ

külli şey'in kadîr"

(AHah'dan başka ilâh yoktur; yalnız O vardır. O'nun ortağı yoktur. O'nundur

Mülk, O'nundur hamd. O, her şeye kadirdir), derse, onun için âzâd edilen on

53

köle sevabı olur, ona.yüz iyiliğin sevabı yazılır ve ondan yüz günah silinir ve o

gün akşamına girinceye kadar şeytandan korunmasına vesile olur. Bu kimsenin

söylediklerinden daha faziletlisini hiç kimse getirmiş olmaz; ancak ondan daha

fazla olarak (bu sözleri) söyleyen müstesna..."

Yine Peygamber (Aleyhissalâtü vesselam) buyurdu: "Kim günde yüz kerre:

"Sübhânellahi ve bihamdihî

(Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim) derse, günahları

deniz köprükleri kadar olsa bile hepsi silinir. "[31]

19- Cabir b.Abdullah'dan (Radıyallahu Ânhüma rivayet edildiğine göre, Cabir

demiştir ki, Resûlüllah sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:

Zikrin en faziletlisi, "Lâ ilahe illallah" (Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur),

sözüdür."[32]

20- Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyîe buyurmuşur:

"Rabbını zikreden kimse ile O'nu zikretmeyenin durumu, ölü ile diri gibidir. "[33]

Zikir yapan insan, hayat nuru ile nurlanmış ve hayırlı işleri işlemeye güç

kazanmıştır. İç alemi de manevî duygu ve hasletlerle aydınlaşmış haldedir.

Zikirden mahrum olan kişi, haşarata yem olan ölü bir ceset gibidir. Hem

duygusuzdur, hem de nursuzdur.

21- Sa'd b.Ebi Vakkas'dan )Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle

demiştir:

Bir Bedevi, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip dedi ki, Bana

söyleyeceğim bir söz öğret. (Buna cevaben Peygamber) buyurdu:

"(Şunu) söyle:

"Lâilâhe illallâhu vahdehû , lâ şerîke lehû, Aîiahu ekberu kebıra, velhamdü lillâhi

kesîra, ve sübhânellâhi rabbi'l-âlemin. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-azîzi'lhakîm."

(Allah'dan başka ilâh yoktur; yalnız O vardır. Allah'a çok hamd olsun, Alemlerin

Rabbı olan Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. İbâdet etmekte güç ve

günahtan sakınmada kuvvet ancak Azîz, Hakîm olan Allah iledir.)"

A'rabî (Bedevi) dedi ki, bu sözler benim Rabbim içindir, benim için hangisi?

(Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: "(Şunu) söyle:

54

"Allâhümmeğfir lî verhamnî, vehdinî, verzuknî." (Allah'ım! Beni bağışla, bana

merhamet et, bana hidâyet ver, bana rızık ver)."[34]

22- Sa'd b, Ebî Vakkas (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır:

Biz, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında idik. şöyle buyurmuştu:

"Siz, hergün bin hasene (sevab) kazanmaktan acizmisiniz?’’ Meclisinde

oturanlardan biri sordu:

- Bin hasene (sevab) nasıl kazanılır? Peygamber (s.a.v) buyurdu: "İnsan yüz

teşbih (Sübhanellah) yapar da ona bin hasene yazılır ya-hud ondan bin günah

düşürülür."[35]

23- Ebû Zerr'den (Radıyallahu Ânh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu

Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

"Sîzden her birinizin âzâlan (organları) üzerinde bir sadaka (vermek) vardır: Her

tesbîh bir sadakadır, her hamd bir sadakadır, her tehlîl (lâ ilahe illallah) bir

sadakadır, her tekbîr (Allanu Ekber) bir sadakadır, iyiliği emretmek bir

sadakadır, kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Bunların hepsine de kuşlukta

kılacağın iki rekât namaz kifayet eder."[36]

24- Ebû Musa El-Eş'ari'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir

ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyurdu:

"Cennet hazinelerinden bir hazine edinme yolunu sana göstereyim mi?" Ben,

evet (göster) ya Resûlallah, dedim. Şöyle buyurdu:

"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh"

(İbâdete güç yetirmek ve günahlardan korunmak ancak Allah'ın kuvveti iledir),

söyle."[37]

25- Sa'd b. Ebi Vakkas dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, kendisi

Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir hanımın yanına vardı ki,

onun önünde teşbih çekmekte olduğu çakıl yahut çekirdek taneleri vardı.

Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu:

"Dikkat et ey hanım! Sana şu yaptığından daha kolay yahud daha faziletli olan

şeyi bildireyim mi?" dedi. Sonra buyurdu (Şöyle dersin):

"Sübhânellâhi adede mâ haleka fissemâi, Sübhânellâhi adedemâ haleka fi'larzı,

Sübhânellâhi adede mâ beyne zâlike, Sübhânellâhi adede mâ hüve hâlikûn.

(Gökte yarattığı şeyler sayısınca Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederim, yerde

yarattığı şeyler sayısınca Allah'ı tenzih ederim, semâ ile arz arasında olanlar

55

sayısınca Allah'ı tenzih ederim, yaratacağı şeyler sayısınca Allah'ı tenzih ederim.

Allahu Ekber de bunun gibi, Elbamdü Lillâh da bunun gibi, Lâ ilahe illallah da

bunun gibi, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh bunun gibi), (söylersin)."

Yani: ALLAHÜ EKBER ADEDE MÂ HALEKA FİSSEMÂİ, ALLAHÜ EKBER ADEDE

MÂ HALEKA FİL'ARZI, ALLAHÜ EKBER ADEDE MÂ BEYNE ZÂLİKE, ALLAHÜ

EKBER ADEDE MÂ HÜVE HÂLİKUN.

ELHAMDÜ LİLLÂH ADEDE MÂ HALEKA FİSSEMÂİ, ELHAMDÜ LİLLÂH ADEDE

MÂ HALEKA FİL'ARZİ,

ELHAMDÜ LİLLÂH ADEDE MÂ BEYNE ZALİKE, ELHAMDÜ LİLLÂH ÂDEDE MÂ

HÜVE HÂLÎKUN.

LÂ İLAHE İLLALLAH ADEDE MÂ HALEKA FİSSEMÂİ, LÂ İLAHE İLLALLAH

ADEDE MÂ HALEKA FİL'ARZI, LÂ İLAHE İLLALLAH ADEDE MÂ BEYNE ZÂLÎKE,

LÂ İLAHE İLLALLAH ADEDE MÂ HÜVE HÂLİKUN.

LÂ HA VLE VE LÂ KUVVETE ADEDE MÂ HALEKA FİSSEMÂİ, ' LÂ HA VLE VE LÂ

KUVVETE ADEDE MÂ HALEKA FİL 'ARZI, LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE ADEDE

MÂ BEYNE ZÂLİKE, LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE ADEDE MÂ HÜVE HALİKUN.

şeklinde söylenerek taş ve çekirdek benzeri şeylerle saymaya gerek kalmaz.

Tirmizî demiştir ki, bu hadîs Hasen'dir.[38]

26- Muhacirlerden sahabiye Yüseyre hanımdan rivayet edildiğine göre,

"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem kadınlara (Tekbîr, Takdîs, Tesbîh) ve

Tehlîl getirip bunları gözetmeyi (ihmal etmemeyi) ve parmak uçları ile

saymalarını (böylece zikir sayısını doldurmalarını) emretmiştir; çünkü parmaklar

ve (bütün iş organları) yapılanlardan sorumludurlar ve yapılan işleri haber

vermek için konuşturulurlar), buyurdu. "[39]

27- Abdullah b.Ömer'den (Radıyallahu Anh) hasen bir isnadla rivayet edildiğine

göre Abdullah (Radıyallahu Anh) şöyle demiştir: "Ben, Re-sûlüllah Sallallahu

Aleyhi ve Sellem'in parmak bitiştirerek Tesbîh yaptığını gördüm." Bir rivayette

de: "Sağ eliyle (parmak bitiştirip teşbih yaptığını gördüm)." şeklindedir.[40]

28- Ebû Sa'îd El-Hudrî'den (Radiyalîahu Anh) rivayet edildiğine göre, ResûlüUah

Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

"Kim ki: (Rab olarak Allah'a, dîn olarak İslâm'a ve Resul olarak Mu-hammed'e

razı oldum) derse, ona Cennet vâcib olmuştur.[41]

56

29- Sahabî Abdullah b. Büsr'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir: "Bir adam

dedi ki: Ya Resûlallah! İslâmm hükümleri bana çok gelmektedir; bana bir şey

bildir de, ben ona bağlanayım, tutunayim. dedi.

Bunun üzerine Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu: Dilin devamlı olarak

(daima) Allah Tealâ'yı zikirden ıslak kalsın."[42]

30- Ebû Sa'îd El-Hudrî'den rivayet edilmiştir:

"ResûlüUah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e soruldu: Kıyamet gününde, Allah Teâlâ

katında derece bakımından en faziletli ibâdet hangisidir? Peygamber (s.a.v):

Allah'ı çok zikredenlerdir, buyurdu. Ben dedim ki:

Ya Resûlallah! Azîz ve Yüce olan Allah yolunda savaşan gaziden de mi (daha

üstündürler)? Peygamber (s.a.v):

Eğer gazi, kılıcı ile kılıcı kınlıncaya ve kanla bulaşıncaya kadar kâfirlere ve

müşriklere kılıcı ile vuraydı, Allah'ı zikredenler yine ondan daha faziletli olurdu,

buyurdu."[43]

[Allah yolunda cihad üzere bulunan kimsenin kalbi de zikir ile meşgul ise, yalnız

zikir halinde bulunanlardan derece bakımından daha üstün olur. İhlâs ile ve kalb

huzuru ile yapılan zikir, Allah'a kul olmanın esasını teş- , kil ettiğinden, mal ve

canı ile cihad edip zikirden mahrum olan kimsenin ibâdetinden daha faziletli

olur. Bir de farz olan ibâdetler, nafile ibâdetlerden daha üstündür.] (İbni Allan).

31- Ebu'derdâ'dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki,

ResûlüUah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

"Melikiniz (Rabbınız) katında amellerinizin en hayırlı ve en verimlisini,

derecelerinizin en yükseğini,al tın ve gümüş harcayıp yedirmenizden size daha

hayırlısını, düşmanınızla karşılaşıp onların boyunlarını vurmanızdan size daha

hayırlısını bildireyim mi?" (Ashab):

Evet, dediler. Peygamber (s.a.v) buyurdu:

"Allah Tealâ'yı zikretmektir."[44]

32- İbni Mes'ûd (Radıyaliahu Anh) Hazretlerinden yapılan rivayetde demiştir ki,

ResûlüUah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

"Götürüldüğüm İSRA (ve Mi'raç) gecesinde İbrahim Sallallahu Aleyhi ve Sellem

ile karşılaştım. Dedi ki: Ey Muhammedi Ümmetine selâm söyle ve onlara haber

ver ki, Cennetin toprağı hoştur, suyu tatlıdır, orası düzlüktür, ağaçları da:

Sübhânellâhi ve'1-hamdüffllâhi ve lâ ilahe illâllahu velîâhu ekber'- dir.

(Bu teşbihler sebebiyle Cennetin ağaçlarına ve nimetlerine kuvuşulur.)"[45]

33-Cabir'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu

Aleyhi ve Sellem şöyle byurmuştur.

"Kim:

Sübhânellâhi ve bihamdihî

(Allah'a hamd eder olduğum halde O'nıı noksanlıklardan tenzih ederim) derse;

onun için Cennette bir hurma ağacı dikilir:’’[46]

34- Ebû Zerr (Radıyallahu Anh) Rasülüllah Sallallahu Aleyhi ve Sel-lem'e şöyle

sorduğunu rivayet ediyor:

- Ya Resûlallah! Allah'a en sevimli olan söz hangisidir? Buyurdular:

"Melekleri için Allah'ın seçmiş olduğu şu sözlerdir:

Sübhâne rabbî ve bihamdihî, sübhâne rabbî ve bihamdihî. (Rabbim sana hamd

ederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim, Rab-bim Sana hamd ederek Seni

noksanlıklardan tenzih ederim."[47]

Şimdi, kitabın asıl maksadına geçeceğim ve zikirleri çoğunlukla (günlük

hayattaki) olay sırasına göre anlatacağım. Önce insanın uykusundan uyanması

ile başlayacağım. Sonra uyanmasını takip eden zamandan gece uykusuna

varıncaya kadar olanları sıralayacağım. Daha sonra da, gece uykudan

uyanmalarla tekrar uykuya varma anlarındakileri beyan edeceğim. Tevfik Allah'dandır .(İmam Nevevi) El-Ezkar 

hacet duası

‌Kırk Sabah Devâm Edenin Ne Murâdı Varsa Kavuşacağı Salât-ü Selâm

 Allahümme salli ve sellim ala seyyidina ve mevlana muhammedin bahri envarike ve ma’deni esrarike ve lisani hüccetike ve arusi memleketike ve imamı hadratike ve tirazı mülkike ve hazaini rahmetike ve tariyki şeriy’atikel mütelezzizi bi tevhıydike insanı aynil vücudi ves sebebi fi külli mevcudin ayni a’yani halkıkel mütekaddimi min nuri diyaike salaten tühillu biha ukdeti ve tüferricü biha kürbeti ve tünkizüni biha min vahleti ve tükiylü biha asrati ve takdıy biha haceti salaten türdiyke ve türdıyhi ve terda biha anna ya rabbel alemine adede ma ehata bihi ılmüke ve ahsahü kitabüke ve cera bihi kalemüke ve sebekat bihi meşietüke ve hassasathü iradetüke ve şehidet bihi melaiketüke ve adedel emtari vel ahcari ver rimali ve evrakıl eşcari ve emvacil bihari ve miyahil uyuni vel abari vel enhari ve melaiketil bihari ve cemiy’ı ma haleka mevlana min evveliz zemani ila ahırihi ve ma meda fiyhi minel leyli ven nehari vel hamdü lillahi vahdehül azizil ğaffar

Gülllerin Efendisine Ziyaretim

   ve Umreden sonra..

 Kim umreden gelse yediğin içtiğin senin olsun anlat bakalım derdim , bazıları “Anlatılmaz, yaşanır” diye cevap verince himmm demek anlatacak birşeyi yok derdim içimden çünkü annem saatlarce gezdiği yerleri, herseyi santim santim anlatırdı. Genelde hastane odalarında uyku tutmadığında şeker patlatmayi bırakıp hayranlıkla annemi dinlerdim çok güzel anlatırdı adeta yeniden yaşardı, dua ederdi sizde görürsünüz İnşallah diye. Çok istedim senelerce bekledim kısmet olmadı ağladım bekledim, hatta evden yürüyüş yapmak için çıktığımda umreye niyet ederdim, yürürdüm yürürken lebbeyk Allahümme lebbeyk bile derdim içimden...😊  Sonra babam haydi 3 kız kardeş Umreye gidin dedi adeta kanatlandım içim içime sığmaz oldu. Feyza okullar kapanınca gidelim dedi Hasibe kurban bayramından sonra tenha olurmuş o zaman gidelim dedi tamam dedim eee ablayım kardeşlerimin isteği benim için önemli, bu arada ilk defa umreye gideceğim için  her yeri çok iyi bilen bir rehbere ihtiyacımız olacaktı Sevgili Makbule ablamın tavsiyesi ile Serpil hanım ile sosyal medyadan tanıştık ,aslında hep birbirimizin çevresindeydik ama şahsen tanışıp arkadaş olmak kısmet olmamıştı...

Okullar kapandı Feyza kendine göre çok haklı sebeplerden gelemeyeceğini söyledi. Hasibe kurbandan sonra gidelim demişti kurban geçti sonra Hasibe'de gelemeyecegini söyledi kendine göre ailevi sebepler yüzünden, üzüldüm... Ben sizi bekledim ama siz de gelmiyorsunuz ben de kafama ne zaman eserse o zaman gideceğim dedim doğrusu sıcakta Ağustos ayında gitmeyi hiç düşünmemiştim ama bana birşey oldu bir his sürekli bir şeyleri yarım bırakmışım hissi evde ne kadar yarım kalmış işim varsa yaptım, yarım kalan dikişlerim vs yarım işi yaparken o his kayboluyor ama sonra tekrar o his sürekli peşimde,beni bırakmıyor neyi yarım bıraktım diye düşünüyorum yarım kalan tek şey umreydi  hemen karar verdim akşam yazdım Sepil hanıma işlemlere başlarsam Ağustos umresine yetisirmiyim diye... sağolsun yetiştirsin diyince hemen pasaport hazırlıklarına başladım,kuzum Feyza' m olmasa baya zorlanırdım beni az taşımadı arabası ile, kurabiyeler yaptı tuzlu tatlı kurutlar ,hazır bisküvi kraker yemedigim içim elleri ile mis gibi yapıp özenle kutulara koymuştu.. Allah razı olsun. Kimlere nasip oldu o kurabiyeler kimlere...

Nihayet ben de umre yolcusuydum.
1 Agustos 2023 salı öğleden önce evde yolculuk namazını kılıp yola koyulduk hedef havaalanı Feyza' m sağolsun önceden ayarlanmış tatil programını iptal etti beni geçirmeye geldi.. Havaalanı ana baba günü  sanki düğün var gibi kalabalık anneler babalar çocuklar torunlar....vedalaşıp dış hatlar bekleme salonuna  girdim, pasaportlarımız  tur şirketindeydi onu aldım, hemen ardından sıraya girip check-in işlemini yaptırıp valizimden kurtuldum,  gidip öğle namazını kıldım havaalanında,mescidi çok güzel yapmışlar abdest alma yeri vc bir arada geniş ferah temiz.
Mescidden çıkıp "Boarding" işlemi için sıraya girdim  uçağa binmeden önce yapılan son kontrol  kimlik pasaport yüz taramasından sonra geçiyorum başka bir salona' salon baya kalabalık yolcuların çoğu salona geçmiş bile .. uçak saatine kadar bu salonda bekledik kapılar açıldı hurra kapılara hücum ettik hep beraber arkada kalsak uçağa binemeyecekmiş gibi bir hisle nerdeyse izdiham yaşanacak 🤗 arkamda yaşlı bir amca sürekli çantası ile temas ediyor uçağın merdivenlerinde durdum yol verdim hayatımdaki pek çok insana yol verdigim gibi..Uçakta koltugum 4. sırada cam kenarında benden önce bir çift gelip yerime oturmuş cam kenarının benim olduğunu söyleyince hemen yer verdiler ilerleyen zamanda babalarımızın aynı köyden olduklarını öğreniyorum biraz zorlasak akraba çıkacağız ...Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu,görür görmez sevdim içim ısındı Sevgili Fatma Kuzucu'ya onun eşi var  fazla zaman geçiremem eşi ile birlikte takılır diye düşündüm ama öyle olmadı uçakta başlayan arkadaşlığımız devam etti hatta bugün telefonla konuştuk eşi mide ameliyatı geçirmiş kitle almışlar üzgündü, Rabbim şifa versin. Uçakta ikindi namazımızı kıldık seferi olarak, yasinlerimizi okuduk arkaşımla salavatlar getiriyoruz gül şehrine gidiyoruz sevgiliye hediyesiz olmaz .. ikramlarimizi aldık zaman hızla geçiyor uçaktan yer küre muhteşem görünüyor hayran hayran seyrederken nihayet Medine'ye iniyoruz, çok kibar olan yol arkadaşlarım koltuklarından kalkıp bana yol veriyorlar uçaktan inen üçüncü bayan benim önümde bir anne kız var arkalarında ben, uçuyoruz sanki arkamıza bile bakmadan ilerliyoruz önümüzdeki bayanın eşi ile tur hocalarından bir hocanın refakatinde kontrollerden geçiyoruz ama valizler henüz gelmedi ne kadar ağır canlı bir valizim var bir türlü gelemedi 😔 20 dakika kadar bekledim nihayet geldi aldım servise doğru ilerledim ama akşam saatleri olmuş bile dışarıda bizi sıcak bir karsilama bekliyor. Havaalanından çıkıyorum her yer buram buram mis gibi kokuyor servis otobüsümü bulup koltuguma oturuyorum  hava karardı, hep birlikte hareket etmek zorundayız  bekliyoruz,kısa bir yolculukla otelimize varmayı düşünürken otobüs şoförümüz otelimizi bulamadı kayboldu otele en son biz intikal ettik, sağlık olsun yatsı olmuştu bile herkesin saat 10 da lobide olması gerekiyor görevli ancak 5 dakika beklerim  sonra giderim sonradan duymadık demeyin diye kısa bir konuşma yaptı odalarımıza dağıldık abdestimi tazeleyip namazlarımı kıldım hemen lobiye indik oda arkadaşım 40 larında bir bayan abla ne olur birlikte gidelim beni bırakma diye yalvarıyor her fırsatta ben kayboluyorum ne olur beni bırakma diyor, anlam veremiyorum gencecik bir bayan kaybolmaktan gittiği geldiği yeri bilemeyeceğinden bahsediyor, neyse herkesin fıtratı aynı değil, odadan gideceğim zaman geliyormusun bekleyeyim mi diye soruyordum geleceğim bekle derse bekliyorum gelmeyeceğim derse kendim gidiyordum bana göre turdaki bütün kadınlar arkadaş..

Zaman gelmişti kalbim küt küt atıyor heyecandan, ilk selamlamaya gidiyoruz Güllerin Efendisine ne de olsa
“Kabrimi ziyaret eden, hayattayken beni ziyaret etmiş gibidir.”Kabrimi ziyaret edene şefaatim sabit bir hak olur"
buyuruyor Sevgili Peygamberimin müjdesine mazhar olmuşuz nasıl heyecanlanmayayım.❤️🌹❤️ İşte bu yüzden her dakikası çok özel.. salavâtlar, tefekkürler, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hayatı ve özellikle Medîne günleri hakkında hayaller...Otelden yürüme mesafesinde Mescidi Nebevi dışarısı tarif edimez bir şekilde mis gibi kokuyor  ciğerlerime kadar o mis  kokuyu çekiyorum uzaktan göründü yeşil kubbe hemen sessizce selamlıyorum tur rehberimiz kısa bir bilgilendirme yapıyor( kısa diyorum çünkü polisler sürekli yallah hacı yallah diye uyarıyor)esas selamlamaya geçiyoruz yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşıyoruz Sevgili Peygamberimize sessizce ilk önce Güllerin Efendisini selamlıyorum
Esselamu aleyke ya Nebiyyellah.
Esselamu aleyke ya Resûlellah. Esselamu aleyke ya Habibellah.
Esselamu aleyke ya Emine vahyillah.
Esselamu aleyke ya Nuri Arşillah. Esselamu aleyke ya Safiyellah.
Esselamü aleyke ya Hayre halkıllah. Esselamü aleyke ya Seyyidil mürselin.......

Sonra sırası ile önce Hz Ebubekir' i ardından Hz Ömer'i selamlıyorum.

Esselâmü aleyke ya Eba Bekir Sıddık. Esselâmü aleyke ya halifete Resûlillah. Esselâmü aleyke yâ emîrel mü’minîn....

Esselamu aleyke ya Omer-el Faruk. selamu aleyke ya halifete Resûlillah. Esselamu aleyke ya emire’l mü’minin. Allahummerda anhü verfa derecetehů. Ya erhamerrahimin ve Ya ekremel ekremin...

Sonra Resullullah'a Türkiye'den  selam gönderenlerin selamını iletiyorum
“Ya Resulellah! ........kişinin sana selamı var, Allah katın­da kendisi için şefaatçi olmanı istiyor; ona bizlere ve bütün müslümanlara şefaat eyle” diye selamları iletiyorum.

Peygamberimiz (s.a.s.)'e sağlığında nasıl saygı göster­mek gerekiyorsa  vefatından sonra da aynı şekilde ona saygılı davranmak gerekiriyor.Onun mescidinde ve kabr-i şe­rifi'nin yanında yüksek sesle konuşulmaz, laubali davranışlar uygun değil Türkiye'deki alışveriş merkezi gezer gibi gezilmez..

Ziyaret süresince Allah'ın Resulünün sağ olup hücre-i saadetinde istirahat etmekte olduğu düşüncesi ile hareket etmeye çalışılıyorum Unutmamak gerekiyor ki, o makam çok yüce ..

Allah ( cc) bazı sahabîlere dolayısı ile bütün Muhammed ümmetine“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesi­nin üstüne yükseltmeyin” diye uyardığı makamdır... ama daha ilk günde  hurma fiyatları ve alışverişleri hakkında lüzumsuz konuşmalara mâruz kalıyoruz  neyse ki tur görevlimiz
-daha hurmalar olmadı Mekke'de otelimizin marketi var oradan alın hem indirim yaptırırız diyince biraz olsun sakinleşti bazı bayanlar .. Olabildiğince mâlâyâni konuşmalardan muhabbetlerden kaçınmaya çalışıyorum ... 1 Ağustos ta Türkiye'den yola çıktık bir gunde neler neler yaşadık nereleri gördük şair" insan oğlu su misali kıvrım kıvrım akarya" demiş muhtemelen  60 ile gittiği bir araba yolculuğunda, biz gibi teyyareler ile seyyareler seysetseydi ne derdi acaba?🤔🤭

Gün gece oluyor Teheccüdde buluşmak üzere odalarımıza gidiyoruz hemen hızlı bir duş alıp uyumak istiyorum odalarda yataklar ayak uçları hep kabeye gelecek şekilde konumlandırılmış ben de ters yatıyorum çarşaflar havlular bembeyaz tertemiz oda geniş dışarının hava sıcaklığına bakıyorum 23 derece klimayı kapatıp camı açıyorum mis gibi hava içeriye doluyor huzur içinde istirahat ediyorum...   2 Agustos Teheccüd vaktinde yine önce uzaktan sonra yakından Sevgili Peygamberimi selamlama mescit namazı teheccüd namazı ardından kuran hatmi için niyet edip başlıyorum 1. cüze, sabah vaktine kadar kimi Kur'an okuyor bazıları tesbih çekiyor  Medine'de hayat hiç durmuyor gece Teheccüd oldumu çocuk çoluk bebek herkes mescidde ne güzel hayran kalıyorum bir anne ikiz kızlarını getirmiş kızlar 13,14 yaşlarında  nur gibi, kuran ezberliyorlar anne okuyor kızlar okuyor kendimden Müslümanlığımdan utandım.. namaz vakti oldumu bebekleri bırakıyorlar ister ağlasın ister uyusun hiç bakmıyorlar nasıl bir teslimiyet... dünkü telaş koşuşturmaca bugün yok bugün biraz yavaş hareket ediyoruz serbest zaman otelde fazla vakit geçirmek istemiyorum işlerimi hızla halledip hemen güllerin efendisine koşuyorum dışarısı 50 derecelerde .. ama her adımda onun ayak bastığı yerleri arıyorum acaba buralardan kimler geçti hangi sahabi hangi güzel insan geçti tefekkür tefekkür....  Akşam yatsıdan sonra Cennet'ül Baki yi ziyarete gittik ama kapılar kapalıydı  kapıların yanında dua ettik sahabi efendilerimize ehli-beyti...
3. Gün Perşembe yine teheccüd sabah namazı israk, israk beklerken bir sürpriz oluyor Mescidi Nevbevinin tavanı bir anda açılıyor mis gibi havalanıyor mescit muhteşem birşey, kahvaltı sonra hemen saat 9 da şehri  gezmeye çıkiyoruz yakın yerlere yürüyerek gidiyoruz  ilk gittimiz yer Osmanlı zamanında Sultan Abdülhamit Han'ın yaptırdığı tren istasyonu, istasyona varınca tur rehberimiz kafile başkanımız Hüseyin hoca güzel bir konuşma yapıyor. Tren istasyonunu müze yapmışlar klasik bir  müze içeride dikkatimi taşlar çekti o bölgede çıkan yakut akik vs ayrıntılı gezmedim şöyle bir bakıp çıktım yakınlarda minik bir cami var oraya yöneldim ama uzaklaşmıyorum da guruptan kopmak istemem derken tur rehberimizde o camiye doğru yönelince camiye doğru bende ilerliyorum  istasyon yanındaki bu küçük mescit "Amberiye" mescidi bunun da bir hikayesi var  Osmanlıda padişahlar Hacca Umreye gitmezlerdi Sultan Abdülhamit Han paşasından Medine'den toprak getirmesini ister Paşa Mescidi Nebeviden toprak almayı unutur gideceği gün trene bineceği saatte aklına gelir ne fark eder burasıda Medine diyip Amberiye cami yanından toprak alıp Sultana götürür. Abdülhamit Han'ın gelen toprağı koklar Amber kokuyor miski yok der, anlar ulu padişah, onun için bu caminin adı Amberiye camisidir...  Tren istasyonu 👇
Blogger resim yüklemedi maalesef  en kısa zamanda PC sen yükleme yapacağım İnşallah 

Amberiye mescidi 👆 Osmanlı gittiği her yeri mamur etmiş ecdadın yaptığı Ömer ve Ebubekir camini de ziyaret ettik. Ebubekir cami👇



Ömer camii  ile Ebubekir cami 👆 bunlar karşılıklı Ayasofya ile Sultanahmet cami gibi. Şimdi buralar bizim kalsaydı ne güzel olurdu😔..Tur rehberimiz sürekli bilgilendirme yapıyor..... Geri dönüyoruz otelimize  öğle namazından sonra uzak ziyaret yerlerine otobüslerle gitmek üzere bilgilendiriliyoruz .. Namaz ve yemekten sonra otobüslerle yollara düşüyoruz.
İstikamet Uhut
Peygamber Efendimiz: “Biz Uhud’u severiz, Uhud da bizi sever!” buyurduğu yerdeyiz saat 3 civarı  en sıcak saatler ama kimin umurunda, Rehberimiz büyük bir çadırda konuşma yapıyor ( çok güzel konuşuyor ama hayatım boyunca vaaz dinlediğim için) hiç dinleyemem hemen uzaklaşıyorum Hamza Peygamberimin amcasi burada pek çok sahabi ile birlikte  çok severim Hz Hamza'yı gidip ziyaret ediyorum tek başıma mescide gidip iki rekat mescit namazı kılıp hızla okçular tepesine çıkıyorum benim gibi okçular tepesine çıkan erkekler kadınlar var bir müddet ben de oturuyorum topragina taşına dokunuyorum acaba benim oturduğum yerde bir sahabi oturmuşmuydu ayak basmışmıydı bir meleğin kanadı değmişti belkide tefekkür....  Yarım saat sonra Bulut Mescidine gitmek üzere yola çıkıyoruz 15,30 Bulut mescidi
16,30 Kuba Mescidindeyiz buralarda Tahiyyat-ul mescit namazı kılıp çıkıyoruz  akşam namazını yolda bir camide kılıp otele gidiyoruz aksam saat 10 da bir programımız var. 

Cennette Namaz Kılmaya Gidiyoruz❤️ 

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyor:“Evim ile minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.” (Buhârî, Fadlu’s-Salat 5..) Cennet bahçesinde iki rekat namaz kılmak niyetindeyiz , burası çok kalabalık olduğu için belki sadece secde edebiliriz diye düşünüyorum..
Pandemi sonrası Suud hükümeti cennet bahçesi ziyaretlerini sınırlandırmış iyi de olmuş Her tur için randevu oluşturuluyor randevu zamanında sayı ile alınıyor. Gurubumuz çok büyük görevliler haydi bir sıra olun diyor sıra olamıyoruz bir türlü.. az uğraşmadılar bizi sıraya sokmak için bir sıra olduk sıranın sonudayım neyse yaa diyorum bakalım kısmet sıra bir dönerse en başa gelirim diye düşünüyorum, derken bir ara fırsat oldu kaynak yaptım🤭🤗 yürürken genç bir bayan çocuğu ile gelmiş kucağında yürüyemedi sırtına almak istedi o arada yine kaynak yaptım 🤭☺️ ikinci uzun sıranın ortalarına geldim 😊 bekliyoruz bayan görevliler polisler  bir yandan bizi sayıyor bir yandan sırayı düzenliyor derken bayan polis beni yanına çağırdı gel diye işaret etti yanına gittim bana işaret etti sıranın en başına geçirdi 😁🤣😆 aman Allahım uçuyorum üç uzun  sıra oluşturuldu, en öndeki üç kişiden biriyim içim içime sığmıyor salavat getiriyorum, polislerin işareti ile giriş kapısına yöneldim sağımdaki iki bayan bir anda nereye gideceğini bilemedi ben de onlarlamı uysam diye bir anda içimden geçirdim ama koskocaman kapı önümüzde duruyor kapıya yönelince o iki bayan da benim arkadamda kaldı, daha önce terliklerimi çıkarıp çantama koymuştum içeri girerken terlik çıkarma ile uğraşmayım diye, her yer mermer mis gibi tertemiz zaten .. yaklaşık 20 dakika önce en arkadayken Rabbim aldı en öne geçirdi Şükürler Olsun 🤲  koştum ama heryer branda yönümü şaşırdım arkamda kimse yok millet ayakkabı terlik çıkarıyor.. görevliye mimber nerede diye sorunca işaret etti koştum namaza durdum cennet bahçesinde .. iki rekat kıldım izdiham yok iki rekat daha kıldım yerimi değiştirip tekrar kıldım 8 rekat falan oldu sonra biraz kenara çekildim dua ettim, başkası da kılsın diye, annem hep buraları anlatırdı maneviyatı çok güzel Cennette Namaz kılmak nasip oldu .Şükürler Olsun. 🤲

4 Agustos Cuma Teheccüd işrak duha dua zikir tefekkür Cuma dan sonra Mekke yolcusuyuz Çok üzgünüm hiç gitmek istemiyorum mecburen veda vakti Cumadan sonra kalabalık olur diye  Perşembe akşamı sevgili Peygamberimize veda etmiştik gözyaşları ile. Cumadan sonra da uzaktan veda ediyorum kalbimi orada bıraktım ❤️ mis gibi kokan Güller şehrinde Güllerin Efendisinde .🌹❤️🌹

Bir deyim var " Medine fukarası"diye  bu zamanda Medine fukara kalmamıştır diye düşünüyorumdum ama hala Medine'de fakir var ...  😔

Filistin & Gazze

Kermes;  17. 18. yüzyılda kiliselerde yapılan yardımlaşma  geleneğidir.

Hristiyan din literatürüne ait bir etkinlik...  Çok masum gibi görünüyor ama 👇

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.”  (hadis-i şerif)

Peygamberimiz bu günleri 14 asır önce sezmiş olacak ki:  “Ahir za­manda ümmetim Yahudi ve Nasara’yı taklitte o kadar ileri gidecek ki,  onlar keler deliğine girse,  şuursuz Müslümanlar da girmeye çalı­şacak­lar. ”  buyurur...

Ne zaman yardım kermesi var deseler içim sızlar, birilerinin önce karnı dolması, birilerinin  eğlenmesi oynaması gülmesi lazım, birileri bir şekilde bangır bangır bağırıp biz yardım ediyoruz diyip önce yardım ettiğini cümle aleme duyurması lazım, önce tatmin olası lazım "bakın biz neler yapıyoruz" demesi lazım.. ihtiyacı olan din kardeşine yardım etmesi için... Oysa ihtiyacı olan en yakınını görmezden gelirken..  Ne kadar da bize (İslam'a) yabancı ne kadar da iğreti bize ait degil kermes... 

Bazan da eğlence " kermesi yapılıyor "Filistin için" , tâbi biz Müslümanız (eğlence demiyoruz) başka bir şey diyoruz ! Sanatçı getirecek değiliz ya türküleri ilahi gibi söyleyen bayanlar erkekler var çalgılı çengili. Bu eğlenceli kermesleri biletli 300.500 fiyat uygun, giyinip süslenip Vakko eşarpları takıp düğün bayram havasında Filistin'e yardım gecesine gidiyoruz..

Bunu bir "hoca"hanimefendi sosyal medya hesabından paylaşıyor, diyor ki ;_ çalgılı ilahi söyleyen kadınlar beni aradı hocam ne olur siz de gelin konuşma yapın gerekirse  bayanlar oynasın ama biz yardım parası toplayalim demiş, ve hoca hanımefendi davete icabet ediyor..    Vahhh vah .Vah halimize.
İSLAM dünyası ölmüş de ağlayanı yok ... İhtiyacı olan insanlara yardım etmek için gidilen her yol mübah mıdır ..??  Para gelsin de nereden gelirse gelsin mi? Haram helal ver Allah biz hayır yapacağız mıdır...

Günlerdir elimizden geldiği kadar dualar ediyoruz hatimler zikirler... ve değişen bir şey yok, zulüm devam ediyor.. Bir seyleri yanlış yapıyoruz hep birlikte..Samimi Müslümanlar değiliz..

Yahudiye Hıristiyana benzeyerek mi din  kardeşlerimize yardım edeceğiz .. 

 _ Ama biz iyi bir amaç için yapıyoruz🙃 ...ayet & hadis var.. neyin kafasını yaşıyorsunuz?

 

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyururlar:

 “Kim bir kavme benzerse, onlardan olur.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)

***

Bir kişi Abdullah bin Mesʻûd’u düğün yemeğine davet etmişti. Abdullah (r.a) düğün evine geldiğinde eğlence sesi işitti ve içeri girmedi. Ev sâhibi:‒ Ne oldu, niçin girmiyorsun?” deyince İbn-i Mesʻûd (r.a) şöyle dedi:

“‒Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işittim:

«Kim bir kavmin karaltısını artırırsa onlardandır. Kim bir kavmin yaptığı işten râzı olursa, o işi yapanlarla ortak olur».” (İbn-i Hacer, el-Metâlibü’l-âliye, VIII, 319)

 Yakında Noel ( yılbaşı) kutlamaları başlar , bir kez daha düşünelim diğer başka şeylerle birlikte ..  Kermesler mum üflemeli doğum günleri ..ve bugün bir yaşıma daha girdim annesi ölen bir bayan annesinin mezarına pasta götürüyor üzeri mumlu ... Allah ıslah etsin...

Bu böyle devam edip gitmesin, bir durun artık sadece durun  ...

Bu Yahudi hiristiyan adet­leri maalesef milletimiz ara­sında çok fazla  yayıl­dı, yayılmakta Çünkü bizde Batının yörüngesine girmiş onların çekim kuvvetine tabi olup hızla uçuruma yuvarlanıyoruz. Peygamberimiz bu günleri 14 asır önce sezmiş olacak ki:  “Ahir za­manda ümmetim Yahudi ve Nasara’yı taklitte o kadar ileri gidecek ki,  onlar keler deliğine girse,  şuursuz Müslümanlar da girmeye çalı­şacak­lar. ”  buyurur...

Şuurlu Müslümanlar Olmanız Olmamız dileklerimle ...

Ayşe Eser 

Filistin Kanayan Yaram

 İki ay oldu Filistine yapılan zulmü bir film gibi izliyoruz, yaklaşık 15  sene önce bir video oyunu  görmüştüm çocukların oynadığı,kedi öldürmece pek çoğunuz görmüştür kediye bir vuruyorsun kedi duvara yapışıyor kanlar içinde ölüyor.. The Walking Dead dizisi var ( Yürüyen Ölüler) bu dizinin 90 larda fotoromanin  ceklidiğini duymuştum hâlâ popüler dizi.. izleyenler bilir ne amaçla ceklidiğini hep merak etmiştim.. Savaş oyunları Savaş filmleri son gaz her geçen gün popüleritesi artarak devam ediyor.. 

Bu filmleri izleyen  çocuklar, gençler yetiskinler  gerçeklikten kopup realde yaşananları film izler gibi izliyor, İzliyoruz .. Bu filmlerin bize yaptığı en büyük kötülük bu oldu ..Bu birbirinden iğrenç vahşice sisice allanip pullanıp bize servis edilen  filmler herkesi zehirliyor...( Ve ayrıca ailenin köküne dinamit koyuyor, o ayrı bir mevzu) 

Tepki veremez olduk  yadırgayamaz olduk,zalimin soykırımcının bize yaptığı en büyük kötülük bu, onurumuzu haysiyetimizi yitirdik Umursamaz olduk...

 Öyle bir sustuk ki; Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den gelen bir  rivayette  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Müslümanlarla Yahudiler arasında çıkacak savaşta TAŞLARIN VE AĞAÇLARIN dile gelip arkamda Yahudi var diye haber vereceğini"buyuruyor ..

Hep merak ederdim acaba nasıl konuşacak TAŞLAR AĞAÇLAR diye İnsanların, bebeklerin ölümüne Kadınların çoçularin  katliamına  duyarsız kaldığını,Umursamadığını, Görmezden geldiğini Tepki vermediğini gördüğümde anladım ,Artık TAŞLAR AĞAÇLAR KONUŞACAK çünkü insan Öldü İnsanlık Öldü...

 Hani İnsan İnsan derler ya İnsan nedir Şimdi bildim ..

 

Filistin & Gazze

 Kanayan Yaram Filistin

Gazze'ye Kadınlara Çocuklara yapılan bu zulüm,açılan bu yara o kadar büyük ki yara bandı ile kapanmaz, dikis atılacak kadar küçük değil bu yara nesiller boyunca kanayacak bir yara..Çocuklar dünyanın en narin varlıkları onların  ruhlarinda oluşan güvensizlik kimsesizlik çaresizlik gitgide  daha da derinlere işleyecek, tesellisi mümkün olmayan bu acı ile büyüyecek çocuklar..... 

Asırlar önce bir Musa doğmasın diye Firavun, 90 bin çocuğu öldürülür. 

Fakat ölen çocuklarının kanı ile sulanan topraklarda binlece  Musa bilincinin çiçeği açar. 

 Bu  bilinçle doğan Musa 

Zulüm denizinde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk  olarak yol gösterir..suları yarıp geçme yolu ... İnanıyorum bir yerde zulüm varsa şafak yakındır kurtuluş yakındır..

İmtihan Dünyasındayız ve nerede olduğumuz çok önemli zulmün karşısında mi yoksa zalimin yanında mısın, aman banane canım diyip işimize mi bakalım.

 İbrahim aleyhisselam ateşe atıldığında bir karınca ağzında su tanıyormuş ateşi söndürmek için diğer karıncalar  

- Sen o ateşi söndürmezsin boşuna uğraşıyorsun demişler .. olsun demiş en azından safımı belli etmiş olurum..  

Yahudi parayı sever boykota devam etmeliyiz ,tarafımızı belli etmeliyiz, karınca misali ...

Bakara (214). ayette Rabbim şöyle buyuruyor 

 Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır. 

Pizza

Pizza tarifi : Karışık, sucuklu, kaşarlı her şekilde yemeyi sevdiğimiz pizzalarımızı artık kendinizde evde yapabilirsiniz. Dışarıdakilerden daha lezzetli olacağına inandığımız Karışık pizza tarifimi denediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kendi damak zevkinize göre ayarlayabileceğiniz malzemeleri ile daha da lezzetli hale getirebilirsiniz. Çocuklarınız için büyük bir mucize olacak olan evde karışık pizza yapımı evdeki herkesi mutlu edecek. Arkadaşlarınızla toplanıp pizza partisi yapabilir, çeşit çeşit pizzalar yapabilirsiniz. Yiyen herkesin beğeneceğini karışık pizza tarifimi denemeyi unutmayın. Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun.

Evde Pizza Tarifi Nasıl Yapılır? İçin Malzemeler

• 5 su bardağı un
• 1 paket instant maya (ya da yarım paket yaş maya)
• 1 yemek kaşığı toz şeker
• Yarım yemek kaşığı tuz
• 4 yemek kaşığı zeytinyağı
• 2 su bardağı ılık su

Sosu İçin;

• 2 su bardağı domates sosu
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 çay kaşığı kuru fesleğen
• 1 çay kaşığı kekik

Üzeri İçin;

• Mozzarella peyniri
• Kaşar peyniri
• Sucuk
• Sosis
• Domates kurusu
• Mantar
• Mısır

Pizza Tepsisi Ölçüsü: 40 cm 

1. Unu yoğurma kabına alalım ve ortasını havuz şeklinde açalım.
2. Unun ortasına instant maya, şeker, tuz, zeytinyağı ve ılık suyu yavaş yavaş ilave ederek hamurumuzu yoğurmaya başlayalım. İnstant maya yerine yarım paket yaş mayada kullanabilirsiniz.
3. Yumuşak kıvamlı ele yapışmayan bir hamur elde edelim.
4. Toparlanan hamurumuzun üzerini streç film örterek yaklaşık 30 dk kadar mayalanmaya bırakalım.
5. Mayalanan hamurun üzerini açalım ve un serptiğimiz tezgaha hamuru alalım.
6. Elimizle yine toparlayıp havasını aldıktan sonra 2 eşit parçaya bölelim. Eğer ince hamurlu pizza hazırlamak istiyorsanız aynı hamuru 3 parçaya da bölebilirsiniz.
7. Kestiğimiz parçayı beze haline getirerek un serptiğimiz tezgahta merdane yardımıyla açalım. Hafifçe un serperek merdaneye yapışmamasını sağlayabilirsiniz.
8. Açtığımız hamuru pizza tepsisine almadan önce boyutu uygun mu diye kontrol edelim.
9. Açtığımız hamuru unladığımız pizza tepsisine alalım ve elimizle etrafını düzeltelim.
10. Dilerseniz normal fırın tepsisine pişirme kağıdı sererek veya altına mısır unu serperek de hazırlayabilirsiniz.
11. Bir çatal yardımıyla hamurumuzun tüm yüzeyine delikler açalım böylelikle hamur pişerken kabarmayacaktır.
12. Pizza tepsisini önceden ısıttığımız 200° fırına sürerek hamurumuzu 10 dk pişirelim.
13. Hamurumuz pişerken pizzanın sosu için domates sosu, zeytinyağı, kuru fesleğen ve kekiği ekleyerek güzelce karıştıralım.
14. Yarı pişen hamurumuzu fırından alıp hazırladığımız sosu üzerine bolca sürelim. Kenarlarına doğruda güzelce sürersek kenarlarıda daha güzel kızaracaktır.
15. Domates sosunun üzerine bolca mozzarella peyniri rendesi veya kaşar peyniri rendesini yerleştirelim.
16. Üzerine tercihe göre dilimlenmiş sucuk, dilimlenmiş sosis, domates kurusu,dilimlenmiş mantar ve mısır tanelerini ekleyelim.
17. Son olarak pizzamızı tekrar fırına sürelim ve 200° fırında 20 dk daha pişmeye bırakalım.
18. Peynirleri güzel bir şekilde eriyen sucukları sosisleri gayet nefis bir şekilde pişen pizzamız servise hazır. Afiyet olsun.

Hastalıkların ardında yatan duygusal ve zihinsel sebepler

Hastalıkların ardında yatan zihinsel ve duygusal sebepler
Tiroit: Kendimizi düzgün ifade edemediğimizde boğaz bölgemiz etkilenir. Baskıcı bir anne, baba ya da eğitmen kişinin kendini ortaya koymasına engel olmuştur.
Mide rahatsızlıkları: Hazmedemediğimiz duygu ve düşünceler midemizi rahatsız eder. Aldatıldıysak, kandırıldıysak bu midemizi rahatsız eder. Mükemmeliyetçi, fazla gururlu ve kibirli yapısı olanlar mide rahatsızlığı yaşar.
Şeker hastalığı: Eğer 'keşke'lerle yaşıyorsak, kendimizi suçluyorsak pankreas rahatsızlığıyla birlikte şeker hastalığı oluşur. Küçük düşmekten korkma ve kendimiz suçlamak da şeker hastalığına neden olur.
Karaciğer: Nefret ve kin duyguları karaciğeri vuruyor.
Romatoid artrit: Mükemmeliyetçi ve tüm kontrolün kendilerinde olmasını isteyen, başkalarının hatalarını arayıp bütün işleri kendisi halletmeye kalkan insanlarda romatoid artrit ortaya çıkar.

Taşlar şifalı mı?

Taşlara bir anlam yüklememek lazım, nasıl diziniz ağrıdığında krem losyon ağrı kesici sürüyorsanız taş kullanmak da aynı öyle, taşlardaki mineraller deri,cilt tarafından emilerek fayda sağlıyor, her hastalığa her taş olmaz, burçlara göre de taş doğru değil...hastalıklar da nasıl ilaçlar kişiye özel veriliyorsa,taşlar da kişiye hastalığa özel hazırlanır...

Rahatsızlığa Göre Doğal Taşlarınızı Seçebilirsiniz

Hangi doğal taşın, hangi rahatsızlığa faydası vardır? Benim hastalığıma hangi taş iyi gelir? Şifalı taşların ne faydası vardır? Tüm bu soruların cevabını aşağıda bulabilirsiniz.

Önemli Not:

Doğal taşları; %100 tedavi yöntemi değil, sorunumuzun yada eksikliğimizin giderilmesinde yardımcı bir alternatif olarak değerlendirmeliyiz. Doğal taşlarda; alternatif tıp olarak kullanılan bir şifa kaynağıdır. Aşağıda ki A’dan Z’ye hazırlanmış listeden rahatsızlığa göre doğal taşlarınızı seçebilirsiniz.

F

Farenjit:

Akuamarin, Sodalit

Felç:

Hematit, Lav taşı

Fıtık:

Hematit, Labradorit, Yeşim

Fibromiyalji:

Ametist, Necef, Dumanlı kuvars, Sitrin

Hastalıklara Göre Taşlar

E

Egzama:

Sedef, Mercan, İnci, Akik

Eklem enflamasyonu (iltihap ağrı):

Kaplangözü

Eklem sorunları:

Obsidyen, Havlit, Lav taşı

Eklem romatizması:

Hematit

Epifiz ve hipofiz sağlığı:

Necef, Dumanlı kuvars, Kuvar, Lapis lazuli, Yakut

Elektromanyetik kirliliğin temizlenmesi:

Pembe kuvars, Kristal kuvars

Epilepsi:

Akuamarin, Ametist, Kuvars, Mercan, Yakut, Sedef